Alacakaranlık

Shun çok yorulmuştu.Ama şimdi dinlenmenin zamanı değil plan yapma zamanıydı.Gerçi bu planı yapamayacağını adı gibi biliyordu ama denemek istiyordu.Şehrin en çok korunan binasına gidip özel bir kunai alıcaktı.Bunu düşündükçe kıkırdıyordu.Hem bu onun gücünü de ispatlayacaktı.Shun mavi gözlerini kapattı ve gülümsedi "Çok güzel olucak" dedi.

Kenshin uyuduğu ağaçtan aniden sıçradı ve ayağa kalktı hemen ağaçtan aşşağı indi ve evini bulmaya çaışarak yürüyordu birden bir ses farketti bir çocuk yolda yürüyordu çok acayipti kendi kendine ,"kim gecenin bu saatinde dışarıda yürür" düşüncesi geldi sonra cocuğun yanına gelip soğuk tavrını takınarak ona elini uzattı ve " Merhaba,ben Kenshin Konoha akademisinde öğrenciyim,ama seni biryerden hatırlıyor gibiyim" dedi ve cevabı beklemeye başladı.

Shun birden bir ses işitti ve bir kunai çıkardı.Etrafına şöle bir bakındı ve gözlerini kapatıp tehlike olup olmadığını anlamak için dinlemeye başladı.Tehlike yoktu.Sadece iki çocuk vardı.Shun kunaisini belindeki çantaya geri koydu ve gülümseyip "Selam" dedi.

Shun beyaz saçlı çocuğa baktı sonrada siyah saçlı olana.Bu saatte bu çocuklar burda ne arıyordu?Shun un geçerli bir nedeni vardı ama bu gizliydi.Gizlice plan kağıdını cebine koyarken gülümsedi ve "Bu saatte ne arıyorsunuz?" diye sordu.

Kenshin iki çocuğada değişik bir şekilde baktı ve " acaba bu saatte burda ne arıyorsunuz biraz geç olmadımı acaba " dedi ama kendiside dışarda olduğu için hemen "yada boşverin" demeyi unutmadı Kenshin bir çocuğun " meraba ben Sai Hiwatari" dediğini duyunca derin bir ''heh' çekti.

Shun mavi gözleriyle sert bir şekilde çocukları süzdü.Bu saatte kesin birşeyler karıştırıyorlardı.Yavaşça geri çekildi ve "Benim adımda Shun" dedi ve bir taşın üzerine oturdu.

Keshin öncedende söylediği gibi " Bende Hyuuga Kenshin,tanıştığımıza memnun oldu Shun ve Sai" dedi ve oda yere çömeldi.

Shun bir fırça çıkardı ve cebindeki plan kağıdını çıkartıp ayrıntılara baktı.Kağıda birkaç çizik attı ve "Bu böyle olmaz" diyip kağıda ciddi ciddi bakındı.

Kenshin Shun'un elindeki kağıdı ve Sai'nin aralıksız sorularını duyunca "oda nedir ?" diye sormayı düşündü.

Shun kağıdı Sai ye gösterdi ve gülümseyerek "Bu Konoha nın ana binasının haritası" dedi.Sonra da gülmeye başladı.Aklında şeytnca planlar vardı.

Shun gülümsedi ve "Oradan Yondaime ye ait olan kunai ve Hokage pardösüsünü alıp kaçıcağım" dedi.Bu şeytanca bir fikirdi.Shun bunları alıcaktı.Muhtemelen yakalanırdı ama bunu yapması gerekiyordu.

Shun gülümsedi ve kağıdı cebine koyup "Bu benim hızımı ve zekamı kanıtlayacak olan bir sınav.Düşünsene hiçbir akademi öğrencisinin cesaret edemeyeceği birşeyi başarmak..." diye kendi kendini şımarttı.Eğer bunu başarırsa hem örnek aldığı adamın eşyalarını birkaç dakika olsa bile taşıyabilecekti hem de ne kadar zeki olduğunu kanıtlayacaktı.

Onibu bir yerde gizlenmiş onları dinliyordu.Konuştuklarını duymuşştu.Kendiside gizli olabilirdi.Hemen atladı : "Hey Shun!Öncelikle ismini nerden bulduğumu sorma fakat konuşmalarınızı duydum sana yardım edebileceğime inanıyorum!Eğer sende kabul edersen bi ilki gerçekleştirebiliriz tabi sende istersen.." dedi ve Shun'un cevabını beklemeye koyuldu.

Tukushi ordan geçerekn topluluğu gördü.Aslında sadece antrenmandan dönüyordu fakat burda birçok insan vardı ve hemen hemen onun yaşlarındaydılar.onlarla tanışmak için gittiğinde kendisini tanıttı "ben hyuuga tukushi.peki siz kimsiniz" diye herzamanki gibi soğuk bir şekilde takıldı fakat kimseden cevap gelmeyince oradan ayrıldı

out:onibu öyle duydum fln olmas yaw yanımızda olsan bişi demicem

genç hyuuga burdan birkez daha geçerken etrafta birilerini gördü ve yanlarına gitti:"bende katılabilir miyim" diye alaycı bir şekilde sordu.cevap gelmeyince ayrıldı