Henge No Jutsu...!!! (No:K-03)

Dersi Alabilecekler:Öğrenciler,geninler
Ayrıntılar:Chakranızı kontrol ederek kendinizi başka herhangi birini veya birşeye dönüştürmeyi öğreneceksiniz.Ama size sert bir şekilde vurulduğu zaman ya da dokunulduğu eski halinize dönersiniz.
Dersi Almak İçin Gerekli Olanlar:Gereksinim yok
Ödüller:+1 Ninjutsu Puanı

out:bende katılabilir miyim

bende varım

out.:bende warım

Justin Ramenciden Sonra Akademiye Yol almıştı.Kızların Bazıları Justin Bakıp Gülüyordu ama Justin'in şimdilik onlarla uğraşacak vakti yoktu calışıp çok güclü bir ninja olmak istiyordu bunları düşünürken Akademinin Kapısına Gelmişti.Kapıyı Actı ve Büyük Bahceye Girdi.Bahcede Uzun Bir Süre yürüdükten Sonra Akademiye Girdi bir kac kat cıktıktan sonra dersliğe girdi iceride sadece 1 kişi vardı. Justin Sınıfa Gene ilk gelenlerdendi.Bu Dersler Onun hosuna gitmesede girmek zorundaydı.Justin Derslikte en arka sıraya gecti.Artık Sensei'yi bekliyordu.Bir Kac Dakika Sonra İçeriye Biri Girdi Bu Oki değildi.Erkekti Ve sert birine benziyordu.Justin icinden "Ahmak" dedi.Aslında ciddileri severdi ama züppeleri asla bu öğretmende züppe edası vardı.Sensei Hemen Konuşmaya Gecti."Adım Garai,tanışma faslını kessek iyi olur.Şimdi yapmanız gereken şey Henge No Justu,chakranıza odaklanın ve o sırada dönüşmek istediğini şeyi düşünün geri çok basit o şeye yoğunlaştıktan sonra sadece "Henge No Jutsu " diyeceksiniz " dedi Garai.Justin Yüzünü Buruşturarak "Kesin züppe" dedi.Garai onları tahtaya bekledi.Justin Davranacakken Ondan Önce Biri Denemeye Kalktı.Justin onu izledikten sonra "Bir Tane Hyuuga da cok düzgün olsun hepsi ahmak" dedi.Konoha hakkında artık cok şey biliyordu hepsini araştırmıstı.Bir Süre Daha Cocuğu izledikten sonra artık kendisinin kalkaması gerektiğini kararlaştırdı.Derin Bir Nefes Aldıktan sonra Yavaşca Sıradan Kalktı Ellerini Cebine Koyarak İstifini Hic Bozmadan Garai'nin Yanına gitti.Ellerini Cebinden bir zahmet cıkardıktan sonra

Ellerini Ram Pozisyonuna Getirdi.Gözlerini Kapadı konsantre olmaya calışıyordu.Gözlerin Kendi üstünde olduğunu bilsede konsantre olmalıydı.Konsantre olmak icin kendini kasıyordu bu yüzdende saclarından akan ter bununu yakıyordu.Ama Bir Süre daha kendini kastıktan sonra yavaş yavaş kimseyi duymamaya başladı.Sadece Kendisi ve Karanlık kalmıştı.Chakranın icinde Gezdiğini hissedebiliyordu.Ama Bu sefer daha değişikti.Sanki Ayak tırnağının ucundan Sac Telinin ucuna kadar tüm vücudunu kaplamıştı.Justin ilk defa bu kadar rahatlamıştı.Artık Tüm Dünya ile ilişkisini Kesmişti.Bir Anda Gözlerini Actı Gözlerinin rengi bile değişmişti."HENGE NO JUSTSU !" dedi...

Hyuuga Tukushi
-----

Garai çocuğun yaptıklarını gördükten sonra "tebrikler geçtin" dedi

Justin G. Archman
-----

Nedense bu çocuğu o kadarda sevmemişti o yüzden sadece "geçtin" dedi ve suratına bile bakmadan diğerlerini izlemeye başladı.

genç hyuuga buna mutlu olmuştu.biraz sonra ordançıktı

Heduan hocanın dediklerini dikkatlice dinledi ve yapmak için işe koyuldu herzaman yapması gerektiği gibi chakraya odaklandı artık alıstı chakraya kolayca odaklanıyor her odaklanısta chakranın vücudundak akımı hızlanıyor.Heduan şimdi Henge yi yapmak için pozisyonunu aldı durdu durdu ''Henge..... '' dedi ama neye dönüşüceğine karar vermedi neye dömüşceğine karar vermek için oldukca düşündü zaman azalıyordu biraz uykudan sonra antreman yapıcaktı ne olcagına düşündü aklına en son bir mağazada gördüğü çıplak bir kız olucaktı.Kızı iyice aklına getirdi getirdi hengeyi yapmak için pozisyonunu aldı chakra hızını hissettii ''Henge No jutsu'' dedi gözlerini yavaşca açtı başarızım oldugunu anladımıştı yarı çıplak kafası kocaman birşey cıktı hemen kendini sertce yere attı hemen bozuldu ''aaarrgg lanet olsun'' dedi ve eski duruşunu aldı bu sefer sakin olucaktı aklındaki tüm düşünceleri attı pozisyonu tazeledi ellerinı hazırladı chakralar yavaş yavaş hızlandı hızlandı aklında bu sefer fotorafta gördüğü çıplak kız vardı.Ani bir hızlı '''''Henge No Jutsu''''' dedi yaptıgında gene emin diildi gözlerini actıgında herkezin çenesini yere getircek güzellikte gri kırmızı siyah saclı bir kız geldi.Herkez yavaşca ayağa kalktıgı anda hemen kendını eski haline getirdi.

HeduaN
----

Garai oluşan kızı görünce ağzı açık kalmıştı,gerçekten çok güzel görünüyordu ama yeniden eski haline gelince kendisini hemen toparlamıştı ve "öhömm...geçtin" dedi

Tanshin koşarak antreman alanına gelmişti.Evde fazla uyumamış olmayı antremanın daha bitmemiş olmasını dinliyordu.Ama kurabiyelerin tadı hala agzındaydı.Çok güzeldi kesinlikle.Antreman alanına geldiginde ögrencilerin şekil degiştirmeye çalıştıklarını gözlemlemişti.Teknigi biliyordu ama nasıl yapıcagı konusunda emin degildi.Ögrencilerin içinde birde sensei vardı.Yeni gelenlere ne yapması gerektigini tekrarlıyordu.Senseinin dediklerini dikkatlice dinledikten sonra aklında şekillendirmeye başlamıştı.

Tanshin önce ne olucagına karar vermeyi düşündü.Etkileyici garip birşey olmak istiyordu.Ama bulamıyordu.Eski hokagelerden hep etkilenmişti.Özelliklede birinciye hayrandı.Onun resimlerini hatırladı.Ona odaklanmaya başlamıştı.Aklında onu iyice şekillendirdikten sonra chakranın içine yayılmasını saglamaya çalışıyordu.Bunu biraz başarıyordu ama yeterli degildi.Daha fazla daha hızlı yayılması lazımdı bunu ilk seferde basarmak istiyordu ve etkileyici olmalıydı.

Tanshin kendini hazır hissediyordu.Birinci hokaga...Birinci hokage...Birinci hokaHenge No Jutsu diye söylemişti.Sesi biraz yüksek çıkmıştı.Oldukça net ve etkileciydi.Gözlerini açtıgında birinci hokageye oldukça benziyordu.

Hyuuga Tanshin
-----

Garai hengesini gördükten sonra sadece "geçtin" dedi

Sai Hiwatari
-----

Garai biraz etkilenmişte olsa belli etmemişti "çok iyi geçtin" dedi

Tanshin ' in en çok zorlandıgı teknik bu olmuştu şu ana kadar.Bundan sonra daha fazla çalışmaya karar vermişti.Senseisinin yanına gidip soguk bir ses tonuyla " Teşekkürler sensei" deyip ayaklarını sürüyerek elleri cebinde agır adımlarla yavaşça alandan ayrıldı.Aklında hala tam olarak yapmadıgı teknik vardı.

Shinto Yeni gelen ogretmeni şoyle bir suzdukten sonra sessizce bir iç gecirdi ve aclenin pek anlamı olmadıgını duşundu. Sayet bir shinobi ogrenmekte ve ogretmekte aceleci olmamalıydıki onun yolu ne kadar uzun ve zor olsada zaman ve calışma ile aşılabilirdi zorluklar. Sonra Ogretmenın bu tavırlarınında egıtımın bır pacrası olabılıcegını aklına getıren kız işe koyuldu. Henge no jutsu diye gecirdi icinden... O ağna kadar girdigi dersleri dusundu, artık chakrasını odaklamayı, akışı duzenlemeyı ogrenmıshtı. bu ders dıerlerının yanında kolay gelıcektı ona.

Son ağna kadar donuşmesi gereken varlıgı bulmaya calıştı ve sıra ona geldiğinde ise kararını almıştı. Gucunu odaklamak ıcın gozlerını kapattı. Ona huzur veren şeylerın ıcıne daldı ve hayalınde donuşmesi gereken kişiyi buldu. Chakrasını en ust duzeye getırdiği anda sozler sakince ağzından döküldü. Henge No Jutsu. Icinde huzuru yakaladığı bır anda dumanlarla birlikte görüntu belirdi ve berraklaştı. Nidaime Hokake... Bir kac ayrıntı ve cenesindeki ufak sıyrık haricinde tıpa tıp Nidaime hokageye benzeyen kız sanıyeler ıcınde PUfffff layarak dumanlar ıcınde eskı halıne dondu. Dıkatlice sectıgı bu karaktere donuşmesinin elbette sebepleri vardı ama asıl ilginc olan o kuçuk kızın gercektende Nidaime'ye benzemesi idi. Trucu goz rengi beyaz saclarının harıcınde yuzundekı o ıfade bile... Sonrasında kız ogretmenıne donerek bır cevap ıcın gulumsedi.

Garai kıza yaklaştı ve "tebrikler geçtin" dedikten sonra sınıftaki diğer öğrencileri izlemeye başladı

ogretmenıne tesekkur eden Shinto Kaishou diğer oğrencileri dikkatle takip ederek gelişme ve hareketlerini seyreder. Zira gunun birnde takım arkadaşı yada rakip olucaklarında işine yarayacağını bilgiği inin insanların hareketlerini izlemeyi ve öğrenmeyi sevmiştir. Her zaman tedbirde olmayıda...

Onibu nasıl yapacağını planlamıştı.Önce kendini rahatlatmaya çalıştı.Sakindi.Beynini boşalttı ve çakrasına odaklanmaya çalışıyoru fakat olmadı.Sonra bir daha denedi ve anlatılmaz bir his yaşıyordu.İşte bu diye geçirdi aklından.Sonra aklına Uchiha Kasai'yi getirdi.Saçlarını,yüzünü her şeyini düşündü.Sonra "Henge NO Jutsuu!!!" diye bağırdı.Ellerine baktı.Evet değişmişti.Sonra hocanın yanına gitti ve "Nasıl olmuş sensei?" diye sordu.

Shun da buraya gelmişti.Birkaç kişiyi yaparken izledi ve gülümseyip "Bende bir fark olmayacak" dedi ve düşünmeye başladı.Yondaime olucaktı ama zaten kendisi Yondaime nin kopyasıydı.Hiçkimse birşey çakmayacaktı.Hemen pozisyonunu aldı ve ayaklarını düzeltip çevresine bakındı.

Shun gözlerini kapadı ve ellerini kaplan pozisyonuna geçirdi.Konsantre olmalıydı ama bu herzaman çok zor olmuştu.Bu iş olmasa bütün jutsuları yapardı.Kendini biraz sıktı.Etraftaki ses fazlaydı.Artık rüzgar seslerini bile yüksek sesle duyuyordu.Bu onu çok rahatsız ediyordu ama bunu yapmak zorundaydı.Aslında bu şaşırtıcıydı.Shunshin no jutsu yapan kişi burda Henge no jutsu yu yapamıyordu.Shun güldü ve çakrasına yoğunlaştı.Çakrayı tüm vücuduna yayması gerekiyordu.Çakrası gerçek vücudun saklayacaktı.Bu Hokage binasına girmek için işe yarayabilirdi.Çakrasını vücudunun dışına yönlendirmeye çalıştı ve "Henge no jutsu" diye bağırdı.

Hocasının umursamaz tavırları onu etkilemiş olmalıydıki yüzüne yerleşen ufak gülümseme yıllardır bi ilk sayılırdı. Etrafını saran insanların hemen iş başına koyulmalarını keyifle izledi, onların yapmaya çalıstikları, olmayı istedikleri şeyleri görmeye çalıştı hareketlerinde. Bir sure sonra bu uğrasından sıkılmış olmalıki gözlerini kapattı, kendini içinden gelen seslere açarken duyularını. Kafasının içinde dolanan duşunceleri saklandıkları yerlerden dışarı çıkarmayı planlıyorduki etrafından gelen dengesizlerin cıvıldamaları konsantrasyonunu bozdu. Sinirden dışlerini sıktı, ardından yumruğunuda. Bünyesi ve aklı bukadar sağlam olmasa kendi canını almak için karnına bi kılıç saplıyan onursuz bir ninja kadar çokmüş olabilirdi. Kudretini diğer ninjaların aksine çok daha karanlık bir güçten alıyordu, Saf nefret... Et kanayabilirdi, kemikler tuzla buz olablilirdi ama bu onun için geçerli diğildi. Onu bir arada tutan tek neden başkalarına karşı duyduğu derin öfkeydi. Sınırı geçmeye baslıyordu, kendini kontrol etmekte zorlandı. Aslında kendini kontrol etmek bile istemiyordu, sonrasında kendini tamamen karanlığa bıraktı düşüncelerinde. Elleri göğsünde birleşirken aklının en üç köşelerinden kopan bir resmi gözünde canlandırdı. HENGE NO JUTSU. Dumanların içinde görünen şey odanın havasını bir anda karartmış olmalıydıki herkez purdikkat işlerini bırakıp bu tarafa döndü. Kan kırmızısı gözleriyle etrafı süzen kırcıllı siyah bir cehennem köpeğini andırıyordu silueti. Garai sensei'nin çok daha karanlık bir versyonuna donuşmuştu Kenji. Genel hatları olarak aynı olabilirdi, giysisi ,sacları ve vücudu ama suratındaki ifade, gözleri... onlar çok farklıydı. Tuaf bi şekilde suratı hem aynı hemde çok daha karanlıktı. Sonra dumanlar içinde eski haline gelerek hocasından bir cevap bekledi başarısı ile ilgili....

Öğretmen üç kişinin yaptıklarını da sırayla izledi ve daha sonra "kenji harika, geçtin...Shun güzel, geçtin...Onibu idare eder, geçtin" dedi