Son olaylardan ardından Heduan hastaneyi geri donmuş, Shinto evinin yolunu tutmuştu. Olayları takip eden akşamda ormandaki kuçuk kovalamaça oyununun ardından geceleyin tekrar evine donmuş ve gun içinde başından geçen olayları tek tek değerlendirmişti. '' Heduan'a verdiğim sozü tutamadım. Hernese bu konuyla yarın ilgilenirim ve umarım daha ılımlı olurlar birbirlerine karşı'' diyerek gozlerini kapadı.
Ertesi gun oyleden sonra antrenman alanlarında ufak bi gezintiye çıkan Shinto Heduana denk gelmenın umıdıyle bakındı ama herkez en az bir kaç sefer gozune carpsada onu hiç bir yeryerde görememişti.Utana sıkıla Heduanın evıne kadar gıtmeyı aklına koymuş bır vazıyete ormanın koruluk kısımlarından geciyordu. Patika yolda sırtında odun taşıyan bir adama denk gelen kadar durmadan yavaşça ilerliyordu. Soluklanmak için duran adamın yanından geçerken Shinto tam selam vermek için başını sallıyıcakken adam onu yanına çağırdı.
''Meraktan soruyorum kızım, acaba ormanın bu boş bolmunde ilerdeki tek eve mi gidiyorsun acaba...''
''Evet efendim Heduan ın evine ulaşmaya çalısıyordum, ona annemin yaptığı pastalardan goturucektim, sizde bir parca almazmıydınız.''
Adam kızın teklıfini nazikçe redderek Heduan'ın dun gece tekrar hastaneye kaldırıldıgını soyler. Shinto adama teşekkur eder etmez hızla oradan geldiği yone dogru uzaklaşır. Hastane yolunda Heduanın durumunu merak ede dursun bi yana dıer taraftanda gurubunun gelecegı aklındadır...