Chuunin Sınavı Öncesi Ufak Görev...

out:bende saldırdım ama nooldu belli deil :(

Dm:

Justin, Shun un saldırısından geriye takla atarak kaçtın ama kaçarken omzun çizildi.Bu acının etkisiyle saldırın Shun'un belinin tam sağ tarafında büyük bir acı hissetmesine neden oldu çünkü belinin sağ tarafına bir kunai batmıştı ve oldukca derine girmişti.Geri çektiği zaman orasından oldukca fazla kan kaybetmeye başladı.

Shun hemen savaş alanından uzaklaştı ve bir ağacın arkasına geçip yarasını sarmaya başladı.Bu onun sabrını zorlayan son şey olmuştu.Şimdi plan yapma zamanıydı.Yanında uzun bir misina ve kunailer vardı.6 tane kunai çıkardı ve misinayı 3 parçaya bölerek her iki ucunuda kunailere bağladı.Şimdi ise elinde 3 tane iki ucundada kunai olan misina vardı.Hemen ağaçların arkasından ilerledi ve Justin in arkasından hazırladığı misinayı fırlattı.Amacı onu ağaca bağlamaktı.

Dm:Shun ağır yaralı olduğun için başarısız oldun kunailer oraya gidemeden yere düştü...Justin de aynı şekilde yaralı şuanda sahada yaralı olmayan kimse yok...Uzun bir süre süregelen sessizliğin ardından birkaç saniye içinde Shun'un tam önünde bir tane ninja belirdi ve ona doğru bakarken "size yolu gösterebilirim" dedi

Shun önündeki ninjaya baktı.Mavi gözlerinde kuşku vardı.Belindeki çantasından gizlice bir kunai çıkardı ve eline aldı.Kuşkulu bir şekilde "Tamam göster" dedi.Elindeki kunai yi sıkıca tutuyordu.Birşey olursa adama bu kunaiyi saplayacaktı.

Dm:Adam olduğu yerden kaybolup Shun'un arkasında belirdi kunai'yi yaralı çocukdan aldı ve yeniden oradan kaybolup grubun diğer üyelerini de aynı yerde toplamak için yola koyuldu.Hepsi birleşince onlara savaş alanından uzakt abir yere çekmeye başladı önce...

Shun hemen ağaçtan kendini aşağıya bıraktı.Tam yere kafa üstü düşecekken ters döndü ve ayaklarınınüstüne düştü.Otların arkasına geçti ve Henge ile taşa dönüştü.Planı adaı bekleyip ne yaptığını anlamaktı.

"justin, çabuk.o gitti, hemen kasaiyi bulmalıyız.yardıma ihtiyacı olabilir.çabuk ol!"Kasaiyi aramak üzere ormana doğru açıldım

Dm:Şimdi size takımdaki önce durumları anlatıyım;

-Shun şuanda oldukca yaralı yani tek bir saldırıyla hayatını kaybedebilir,dinlenmesi ve tedavi lazım
-Kenjin, adam onu kucağına alıp taşımaya başladıktan sonra yolda uyanıyor ama onunda iç organları zarar görmüş durumda ve chakrası bitti,dinlenme ve tedavi lazım
-Heduan, yaralı ve dinlenmesi gerekiyor

-------

--Kasai hala baygın durumda ve tam üç yerinde yara var, tedavi ile dinlenmesi gerekiyor
--Justin chakrası bitti ve yaralı dinlenmesi gerekiyor...
--Tukushi yaralı ve chakrası sınırda,dinlenmesi gerekiyor...

------

Takımların bulundukları yerler;

-Shun ve takım arkadaşları şuanda o adamın önderliğinde savaştan oldukca uzakta bir yerdeler.Adam doğru yere geldikten sonra duruyor ve onların yaralarıyla ilgilenmeye başlıyor ve temiz bezlerle sarıyor...

---

-Kasai savaş alanından birkaç metre sağ tarafında baygın bir şekilde yatıyor.
-Geri kalanlar savaş alanında

Huuu... Sende kimsss... Neer- de- yizzzz. Kasaiii Uchihaa.. Sonrasında Kenji kendini daha fazla zorlaman gözlerini parlak gö yüzüne cevirerek duruldu. Cantasındaki ağırlığı tek eliyle zorlada olsa tarmaya çalıştı, parşomen yerindemiydi, farkedemedi. Eğer bir miktar chakrası olsaydı onu taşıyan adam şimdi delik deşik olmuştu ama durum böyle diğildi. Sharinganın kuvveti karşısında Kaguya kanı görevini yapmıştı elbette, yoksa elinden kurtulmuşmuydu ? aklında savaşı tartarken adama tekrar baktı. ''Nereyee götüüü rüyoss- un beni, se- n kim -sssin.''

Dm:Adam etrafdakilerin yarasını sardıktan sonra ona gelen soru karşısında "uchiha hala yaşıyor...herneyse,şimdi iki parşomeniniz de yanınızdadır umarım,kazanmak için ikisi gerek" dedi

Shun tedavi görmüştü.Şimdi daha iyiydi.hemen ağacın dalından dalına atlayarak ağacın en üstüne çıktı.Gözleri savaş alanının üstündeyi.Kaşlarını çattı ve kendini aşağıya bıraktı.Havada ters döndü ve sağ salim yere iki ayak üstünde düştü.

Hyuuga dolaşırken yerde birini gördü ve bağırarak: "HEY KASAI SEN MISIN DOSTUM??" dedi.heyecandan düşünecek başka birşey gelmemişti aklına.ordakinin kasai olmasını umuyordu.Çünkü eğer oysa kendilerini toplayıp çok güçlü bir saldırı yapmalılardı

Hyuuga dolaşırken yerde birini gördü ve bağırarak: "HEY KASAI SEN MISIN DOSTUM??" dedi.heyecandan düşünecek başka birşey gelmemişti aklına.ordakinin kasai olmasını umuyordu.Çünkü eğer oysa kendilerini toplayıp çok güçlü bir saldırı yapmalılardı

''Hağla sorduğum soruya cevap vermedin Sen kimsin..., parşomenle ilgilendiğini düşünmeye başlıyıcam. Anlaşılan bütün takımıda buraya sen toparladın ama niye...''niye bizi tedavi etmeye uğraşıyorsun...'' Kenji bıraz daha hareket edebilicek halde geldiğinde ayaklanmaya calıştı herangi bi zor durum için ama çok güçsüzdü. Adamın ona cevap veremsini beklerken yandaki ağaca sırtını dayadı.

Kasai ne olduğunu bilmez bir halde olduğu yerden duyduğu ses sayesinde ayılarak kendini kaldırmıştı.Yerden kalktığında kolundaki yarasını tutarak etrafına göz gezdirdi aradığı şeyi bulamamış gibi gözüküyordu Tukushi'ye bakarak "kazandım mı??Kenjin nerde??" dedi.Biraz önce oldukca büyük bri savaştan çıkmıştı ya kazanmış ya da kaybetmiş olmalılardı ikiside oldukca güçlüydü, kasai bir dahaki karşılaşmalarında bundan daha iyi olacağını düşünüyordu.Sırf onun için daha çok çalışacakdı artık, Tukushi'nin arkasından savaş alanına giderken "kendimizi toplamamız lazım parşomenimiz de yok sınavı kaybediyoruz" dedi yüzünde belli belirsiz bir sinir vardı.

Dm:Adam Kenji'ye garip bir bakış attı "şuanda kim olduğum pek önemli değil sanırım ama yinede cevaplıyım ben bu sınava daha öncede katılmış birisiyim ve sizin çaresizliğinizi görünce yardım ediyim dedim...Bu arada bir parşomende sizin için aldım" dedi cebinden bir parşomen çıkarıp onlara attı.Daha sonra "merak etmeyin,herhangi bir kötü niyetim yok...Yaralarınız iyileştiğine göre benim gitmem lazım,merkez hemen benim bulunduğum yerden dörtyüz metre ötede,iyi yolculuklar" dedi ve oradan geriye doğru uzaklaşmaya başladı.

"bilmiyorum dostum.ama haline bakılırsa kaybetmiş gibi gözüküyorsun.boşver savaşı sen iyi misin?hala sınav tam olarak bitmiş sayılmaz onları yenebiliriz.Justinde benimle geldi fakat sanırım çok arkamda kaldı.Harekete geçmeden önce bence kendimizi biraz toparlayalım.Ağaçlardan yiyecek bulabiliriz belki, yada şifalı bitkiler..."

Kasai büyük bir sinirle tukushi'ye baktı elini beline atıp bir kunaiyi tam ayağının önüne attı ama ona bilerek değdirmemişti daha sonra "ben asla yenilmem" dedi.İçinden sürekli Kenjin'e ne olduğunu düşünüyordu ama aklına birşey gelmiyordu genjutsudan sonra öylece yürüyerek gitmişmiydi.Kasai birşeyler döndüğünü anlamıştı o sırada justin'in sesini duyunca "burdayız" diye bağırdı ve onun sesine doğru ilerleyip yakın bir yerlerde ağaca yaslanıp oturdu ve dinlenmeye başladı.

Kenji adamın yetenekleri ve hızı karşısında şaşkınlık içinde yutkundu. Bir sure sonra ayağa kalmayı denediğinde eskisindende daha iyi oluğunu farketti, ''Sanki yeniden doğdum... ilginç... bir medikal ninja. Kafa bandını kendini belli etmemek için ormana girdiğinde çıkarmış olmalı ve adını bile ögrenemedim.'' Hey Shun, Heduan kendinizi umarım iyi hissediyorsunuzdur. Alilen burdan uzaklaşmamız gerek. Adamın söylediklerine bi uymayı deniyelim ama once ben şu parşomene bi göz atıyım bakalım bizimkine benziyormu. Kenji eline aldığı parşomeni cantasından çıkardığı parşomenle karşılaştırdı. Tıpkısının aynısı, evet bugün şanslı günündeydi. Ben Bina tafir ettiği taraftamı bi kontrol edicem sizde kendinizi iyice bi yere saklayınki donduğumde sizi bulamıyım bile, Orada yaptığınız şeyler yuzunden üçümüzde olmek uzereydiniz, ve şimdi izninizle. bana bi süreliğine yük olmanıza izin veremem. Adamın tafir ettiği yöne doğru hızlı bir halde koşmaya başladı. Aklında Uchiha Kasai ile yaptığı savaş ve gizemli admaın kımligi ve amaclarının arkasındaki planlar vardi. Kimse kimseye geri dönmesini beklemediği böyle bir iyilik yapmazdı. Belkide kendi halledemiyiceği bir işe bize yaptırıcaktı...

İlerlerken tedbiri elden bırakmaması gerektiğini biliyordu. Butun duyularını odaklayarak ortalığı kolaçan edebiliceği bir yerlerde saklanarak bekledi. Eger gitmeleri gereken yer burada ise ormanın merkezinde olmaları lazımdı, hağla binaya girebilicek zamanı oldugunu bildiği için buralarda onlar gibir girmeye gelen yada bu gelenlerin parşömenlerini almaya gelenler olabiliceğini biliyordu. Ellerini kullanarak bir seal hazırlamaya başladı, sonrada avcundan bir parça kemik üretip toprağa sapladı. Kemiğin bir ucundan tutarken topraktaki titreşimleri ve chakralarının yarattığı dalgalanmaları algılamayı unutuyordu yabancı varlıklara karşın.